Karaciğer Nakilinde ERAS Protokolünün Geliştirilmesi ve Uygulanması


Öztürk G. (Yürütücü)

  • Proje Türü: TÜBİTAK Projesi
  • Proje Grubu: Tıp Sağlık
  • Projenin Yürütüldüğü Birim: Tıp Fakültesi
  • Başlangıç Tarihi: Mayıs 2021
  • Bitiş Tarihi: Mayıs 2022

Özet

Cerrahide tedavi ve bakıma ilişkin güncel yaklaşım ve kanıta dayalı uygulamalar ile birlikte cerrahi sonrası iyileşmenin hızlandırılması, mortalite ve morbiditenin azaltılması, hastanede kalış süresinin kısaltılması gerekliliği, klinik bakım standartlarının yeniden gözden geçirilme ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bu doğrultuda geliştirilen ERAS protokolleri cerrahiye bağlı travmanın, hastalarda ortaya çıkardığı psikolojik sorunlar ve organ fonksiyon bozukluklarını engelleyerek bu süreci standardize etmeye ve olası en iyi tedavi ve bakımı sağlayarak bireyi en kısa sürede taburcu etmeye olanak sağlamaktadır. ERAS protokolleri ile hasta bakımındaki bazı geleneksel yaklaşımların değiştirilmesi ve bunların klinikteki uygulamalarda yerini almasıyla birlikte, cerrahi iyileşmenin hızlandırılabileceği, iyileşme sürecinin kısalabileceği, morbiditede azalma olabileceği belirtilmektedir. Karaciğer naklinin büyük bir cerrahi girişim olması, önemli komplikasyonların gelişebilmesi ve yaşamın geri kalan kısmını etkilemesi nedeniyle ameliyat öncesi, sırası ve sonrası dönemde nitelikli tanılama, bakım ve tedavi oldukça önemlidir. Karaciğer nakli yapılan hastaların ameliyat öncesi, sırası ve sonrasında tedavi ve bakım gereksinimlerinin karşılanması, uygun rehabilitasyonun sağlanması, transplantasyon sürecinin başlangıcından itibaren aile ve sağlık bakım profesyonelleri ile iş birliği karaciğer naklinin başarısında etkili olmaktadır. Karaciğer cerrahisi gibi major cerrahi sonucunda oluşan fizyolojik cevap postoperatif dönemde ağrı, bulantı, kusma, ileus, kalp yükünün artması ve solunum fonksiyonlarının bozulması gibi komplikasyonların oluşmasına neden olabilmektedir. Bu komplikasyonlar mobilizasyon ile erken enteral beslenmenin gecikmesi, hastanede kalış süresinin uzaması gibi istenmeyen durumlara sebep olmaktadır.

ERAS protokolü öncelikle kolorektal cerrahide yapılmış daha sonra birçok cerrahi alanda uygulanmaya başlanmıştır. Varandhan ve arkadaşlarının (2010) ERAS protokolü ile ilgili yaptıkları bir meta-analiz çalışmasında, ERAS protokolünün ameliyat sonrası görülen komplikasyonları %50 oranında azalttığı ve bakım süresini %30 oranında kısalttığı belirtilmiştir. Karaciğer donöründe yapılan bir çalışma da ERAS protokolünden sonra iyileşmenin arttığı, postoperatif ağrının en aza indirilmesinde etkili olduğu ve postoperatif narkotiklerin azaltılmasına yardımcı olduğu ve erken iyileşmeyi sağladığı sonucuna varılmıştır. Rao, Zhang ve arkadaşları (2017) Multimodal ERAS protokollerinin karaciğer nakli sonuçları üzerine etkilerini inceledikleri çalışmada karaciğer nakli olan hastalar üzerinde ERAS protokollerinin uygulanabilir olabileceğini belirtmişlerdir. Brustia, Monsel ve arkadaşaları (2019) yaptıkları çalışmada ERAS protokollerinin karaciğer trasnplanstasyonunda uygulanabilir olduğunu ancak bu konuda daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu ifade etmişlerdir. Bu çalışmalar genel olarak “proof of concept” yani “kavramın ispatı” şeklinde çalışmalardır. Elektif majör ameliyatlarda ERAS protokollerini uygulayarak hastanede kalış süresinin kısaldığı, komplikasyon oranının azaldığı, morbiditenin azaldığı, hasta memnuniyetinin arttığı ve maliyete olumlu katkı sağlandığı görülmüştür. Literatür incelendiğinde Dünya’ da ve Türkiye de ERAS protokolünün hemen hemen her cerrahide uygulandığı görülmüş, fakat oldukça riskli ve kompleks bir cerrahi olan karaciğer naklinde yeteri kadar çalışma olmadığı saptanmıştır.

Ülkemizde ERAS protokollerinin yaygınlaşması adına kanıta dayalı çalışmaların sayısının arttırılması gerektiği düşünülmekte, özellikle karaciğer nakli gibi riskli ve kompleks cerrahide ERAS protokolünün uygulanması postoperatif dönemde komplikasyonların gelişme oranını azaltabileceği, iyileşme kalitesini yükseltebileceği, hasta konforunu arttırabileceği, hastanede yatış süresini kısaltabileceği ve cerrahi sürecin başarısını arttırabileceği düşünülmektedir. Bu veriler ışığında projenin amacı karaciğer nakli sonrası ERAS protokolünün geliştirilmesi ve uygulanmasıdır.