Adigüzel M. (Yürütücü), Cengiz S. , Terim kapakin K. , Aysin F. , Özakar E. , Sevinç özakar R.
Mycoplasma bovis, Mycoplasma türlerinin en patojenik türlerinden biri olarak kabul edilir ve dünya çapında önemli ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Özellikle hücre duvarından yoksun yapıları nedeniyle tedavide kullanılan geniş spektrumlu antibiyotiklere doğal direnç göstermeleri tedavide çoklu antibiyotik kullanımını zorunlu hale getirmekte ve verim kaybının yanında çiftliklerdeki ekonomik kayıpların artmasına neden olmaktadır. Bu durum tedavi yerine, aşılama yoluyla M. bovis infeksiyonunun önlenmesi ve/veya kontrolünün daha önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Aşı formülasyonları ile ilgili çalışmalarda adjuvant olarak kullanılan polimerlerin antijenlerin daha uzun süre salınımına neden olduğu ve uygun bir immun yanıtın oluşmasında etkili olarak kullanıldıkları belirlenmiştir. Hayvan hastalıkları için ise polimerik partiküller aracılığıyla antijen taşınımı sınırlı ancak umut verici sonuçları olan nispeten yeni bir çalışma alanıdır. Kitosan ve Polilaktid-ko-glikolid (PLGA) gibi polimerler bir antijen ile birlikte verildiğinde makrofaj aktivasyonu, sitokin üretimi ve gelişmiş antikor yanıtı oluşturabilmektedir. Kitosanın aşılardaki önemi, mukozal yüzeylerde aşı ve ilaçların absorbsiyonunu artırmasından ileri gelmektedir. Kitosanın viskoz yapısının antijeni koruyabilen bir ortam oluşturması, deri altı uygulamalar için adjuvant olarak önemlidir. Kitosan partikülleri fareler, tavşanlar, tavuklar, domuzlar ve sığırlarda mukozal aşı adjuvantı olarak, özellikle nazal uygulamada mukozal taşınmada çok sayıda çalışmada kullanılmıştır. Bor nitrür, bor ve nitrojenden oluşan bir bileşiktir. Her ne kadar borik asitin adjuvant olarak kullanımı ile ilgili literatür olsa da bor nitrür hatta bor nitrür nanopartiküllerinin veteriner sahada adjuvant olarak kullanımı ile ilgili çalışma bulunmamaktadır. Bu projenin özgün değerini fenotipik, genotipik ve protein özellikleri belirlenmiş yerel M. bovis suşunun inaktif halde hazırlanması ve adjuvant olarak yeni polimerik nanopartiküllerin kullanılması, hayvan deneylerinde oluşan immun parametrelerin bakteriyolojik, patolojik, serolojik ve akış sitometrisi yöntemi ile değerlendirilmesi oluşturmaktadır. Bu amaçla, buzağıların solunum ya da eklem infeksiyonlarında izole edilmiş M. bovis suşlarının biyofilm, antimikrobiyal direnç ve virulans genlerinin, protein yapılarının ve genetik yakınlıklarının ortaya konması, seçilen suşun immunojenitesinin hedef hayvanda denenmesi, polimerik nanopartiküllerden farklı adjuvant adaylarının hazırlanması, karakterizasyonu ve sitotoksik özelliklerinin ortaya konması, bu adjuvantlar ile seçilen inaktif M. bovis suşunun deneme ve hedef hayvanlarında oluşturduğu immun parametrelerin belirlenmesi, eprüvasyon denemeleri ile aşının koruyuculuğunun ortaya konulması planlanmıştır. Bu proje temelde üç aşamadan oluşmakta olup Atatürk Üniversitesi Veteriner, Fen ve Eczacılık Fakülteleri ile Pendik Veteriner Kontrol Enstitüsü Mikoplazma Referans Teşhis Laboratuvarında yürütülecektir. İlk olarak, bakteriyolojik ve moleküler analizler kapsamında M. bovis suşunun seçimini ve deneme hayvanlarından reizolasyon yapılmasını kapsamaktadır. İkinci aşama, adjuvant adayı olarak polimerik nanopartiküllerin hazırlanması, karakterizasyonu ve sitotoksitelerinin belirlenmesini içermektedir. Son aşamayı ise, hayvan deneyleri ve bu deneyler sırasında immun parametrelerin analizi ve yorumlanması oluşturmaktadır. Bu proje 11. Kalkınma planında belirtilen öncelikli alanlar ile ilişkilidir. Ayrıca, genç bilim insanlarının yetiştirilmesine imkan sağlamasının yanında, en az üç adet uluslararası bilimsel makale yapılabilmesi, M. bovis’e karşı inaktif bir aşı geliştirilmesi, polimerik nanopartikülden yeni bir adjuvant adayının hazırlanması, proje sonuçlarının yeni projelere temel teşkil etmesi mümkün olacaktır.